Hepsi bir noktaya
bakıyor fakat o noktada bambaşka şeyler düşlüyor. Bense onların ne
düşlediğini. Bugün otobüse bir kız bindi. Muhtemelen 9-10 yaşlarındaydı.Babası
ve annesi ile birlikte tabi.
Hastalık mıdır tam
anlayamadım ama sürekli gülüyordu. Konuşacağı zaman normal oluyor sonra tekrar
gülmeye başlıyordu. İlgimi çekti ve
izlemeye karar verdim.
Etrafa saçtığı Daha
doğrusu saçmak zorunda oluğu gülücükler vardı.
Bazen dudak uçları
tabiri caizse kulaklarına kadar bazense göz altlarına kadar ulaşıyordu...
Sonra baş parmağımı
gözümün önüne getirdim ve kızın burnundan yukarısını göremeyeceğim şekilde
kapattım.
Evet, geçekten içte
bir gülümseme vardı dudaklarında.
Sonra elimi aşağıya
kızın dudaklarını kapatacak şekilde getirim. Gülümsemesinden eser yoktu.
Hatta aksine sürekli
hareket eden gözleri sanki bir şeyler arıyor ve bulamıyor gibiydi.
Gözleriydi gerçeği
yansıtan ve bu o kadar belliydi ki. Daha
acemi olduğu ortada.
Bunu bir çocuğun
yapmasıydı asıl dikkatimi çeken. Bu işe çok erken başlamıştı.
ister istemez
büyüyecek ve işte o zaman zaten etrafa sahte gülücükler saçacaktı.
Sonra aklıma
çevremdeki insanlar geldi. Bu rolü o kadar iyi yapıyorlardı ki kendileri bile
fark etmiyordu.
Yada benim
kuruntularım bilmiyorum..
Peki ben... Bende
yapıyor muyum bunu. Evet!
Kafam karıştı
yine... Tam her şeyden kaçmış kurtulmuşken, yine aklıma zımbalanan düşünceler
yakamı bırakmıyor...
Bırakmayacaklarda
sanırım.
Hiçbir zaman...
Asla…